Öğretim ortamlarında belirlenmiş olan hedeflere ulaşmak amacıyla birçok öğretim/öğrenim etkinliği gerçekleştirilir. Bu etkinliklerin gerçekleştirilebilmesi için birtakım araç gereçlere gereksinim duyulmaktadır. Bu araç gereçler kendi içerisinde çeşitlilik gösterebilmektedir. Buna karşın öğretim ortamlarında kullanılan araç gereçlerin kullanılma ağırlıkları/oranları birbirine eşit değildir. Öngörülebileceği gibi en yaygın olarak kullanılan araç gereç olarak karşımıza ders kitapları çıkmaktadır. Dolayısıyla öğrenciler de yaşamlarının önemli bir bölümünü ders kitaplarıyla etkileşim içerisinde geçirmektedir. Bu bağlamda ders kitaplarının, içerik ve nitelik özelliklerine koşut olarak çağdaş, sorgulayan, eleştirel düşünebilen, demokratik, yurtsever, ulusal ve evrensel değerlere bağlı, hoşgörülü vb. nitelikte özelliklere sahip bireyler yetiştirilmesine katkı sağlaması olanaklı olabileceği gibi bu niteliklerin tam karşıtı özelliklere sahip bireyler yetiştirilmesine neden olması da mümkündür.

Özellikle okuma sorunu olan ve genellikle ders kitapları dışında başka kitaplar okuma açısından yetersizlik gösteren bir toplum olmamız nedeniyle ders kitaplarının önemi bir kat daha artmaktadır. Bu gerçeklikler, ders kitaplarının nesnel bir biçimde, eğitim bilimlerinin ilkelerine ve çocuk gelişimine uygun olarak değerlendirilmesinin son derece önemli olduğuna da gönderimde bulunmaktadır.

Bu bağlamda bir yandan ders kitaplarının fiziksel özelliklerinden metin seçimine (türsel özellikleri, iletisi, üst düzey düşünmeye yöneltmesi, sözcük seçimi, okunabilirlik vb. açılardan), diğer yandan ise ölçme ve değerlendirmeden gerçekleştirilen etkinliklere dek geniş bir kapsam içerisinde çözümlenerek değerlendirilmesinin önemli ve gerekli olduğu açıktır. Bu ve buna benzer değerlendirme alanları bakımından kitabın taşıdığı özelliklerin, yetiştirilecek öğrencinin duyuşsal ve bilişsel niteliğinin belirlenmesi üzerinde etkisi olacağı da tartışmasız bir gerçektir.